Bu konuşma, Sosyalist Eşitlik Partisi (Birleşik Krallık) ulusal sekreter yardımcısı Tom Scripps tarafından 2023 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı’nda sunulan rapordur. Tüm konuşmaları izlemek için wsws.org/mayday adresini ziyaret edebilirsiniz.
Birleşik Krallık’taki Sosyalist Eşitlik Partisi ve IYSSE’den 1 Mayıs’ta devrimci selamlar.
Hiçbir ülke ABD liderliğindeki NATO’nun Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşı Britanya kadar coşkuyla desteklememiştir.
Birleşik Krallık Ukrayna’ya Challenger tankları da dahil olmak üzere milyarlarca poundluk gelişmiş silah göndermiş ve binlerce Ukraynalı askeri eğitmiştir.
Kısa süre önce sızdırılan Pentagon belgeleri, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’da faaliyet gösteren en büyük NATO özel kuvvetler birliğine sahip olduğunu ve bu birliğin hükümet tarafından hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadığını göstermektedir.
Britanya’nın savaşa çılgınca katılımı, kana susamışlığı, dünyanın en eski kapitalist egemen sınıfının karşı karşıya olduğu derin siyasi krizden kaynaklanmaktadır.
On yıllardır Amerikan emperyalizmine sıkı sıkıya bağlı olan Britanya emperyalizmi, küresel ekonomik ve siyasi konumundaki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyor. Bu gerileme, 2016’da Avrupa Birliği’nden ayrılma (Brexit) oylanmasından bu yana ve pandemi ile savaştan kaynaklanan enflasyonist sarmal nedeniyle daha da hızlandı.
Britanya’da giderek daha da vahim hale gelen ekonomik durum, egemen sınıfı sert ücret kesintileri ve işleri hızlandırma yoluyla işçi sınıfına yönelik acımasız sömürüsünü arttırmaya ve tüm sosyal hizmet harcamalarını kısmaya itiyor.
İşçilerin sırtından elde edilen servet, şirket kârlarına, temettülere, yönetici maaşlarına ve artan askeri harcamalara aktarılıyor.
Politikacılar ve basın “II. Dünya Savaşı sonrası getirilen barış payına son verilmesi” çağrısında bulunarak, kemer sıkma politikaları nedeniyle zaten harap olmuş kamu hizmetlerinin savaş sunağında feda edilmesini istiyor.
Kesintiler ve ücretlerin düşürülmesine, kaçınılmaz olarak, grev, protesto ve özgürce konuşma hakkını kısıtlayan baskıcı yasalar eşlik ediyor. Birleşik Krallık, savaş karşıtı gazeteci ve WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ı ABD’ye iade edilmek üzere maksimum güvenlikli Belmarsh hapishanesinde tutarak dünya emperyalizminin gardiyanı rolünü oynamaya devam ediyor.
Britanya egemen sınıfı işçi sınıfına yönelik saldırısını derinleştiriyor. Çünkü bu toplumsal gücün yurt dışındaki savaşlara karşı çıkabileceğinin ve giderek daha fazla karşı çıkması gerektiğinin son derece farkında.
Egemen sınıf, Rusya’ya karşı savaşı, “ortak düşmana karşı ulusal birlik” iddiasıyla sınıf çatışmasını bastırmanın bir aracı olarak kullanabileceğini umuyordu. Ancak medya tarafından sadakatle aktarılan aralıksız propaganda yağmuruna rağmen, bu başarısız oldu. NATO-Rusya savaşı, Birleşik Krallık’ta on yıllardır görülmemiş bir sınıf mücadelesi yükselişiyle çakıştı.
Geçen yazdan beri demiryolu, dağıtım, telekomünikasyon, yerel yönetim, eğitim ve sağlık sektörlerini etkileyen iş uyuşmazlığı dalgasında bir milyondan fazla işçi grev yaptı. Şirket devi Amazon’a karşı ve ülke çapında açık deniz petrol kulelerinde ve rafinerilerde fiili grevler yapıldı.
Sendika liderlerinin sınıf mücadelesinin her patlamasını tecrit etme ve bastırma yönündeki aktif çabaları olmasaydı, hareket daha da büyük olurdu.
Sosyalist Eşitlik Partisi, yaşam standartlarına yönelik savaşa karşı çıkmanın Rusya’ya yönelik emperyalist savaşa karşı mücadeleyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu açıklamak için Birleşik Krallık’taki işçi mücadeleleri dalgasına müdahale etti. Her iki mücadele de dünyanın dört bir yanındaki işçilerin büyük şirketlere ve hükümetlere karşı ortak saldırısını öne süren uluslararası sosyalist bir perspektif gerektirmektedir.
Biz bu perspektifi, savaşa karşı mücadelenin işçi/sendika bürokrasilerine dayandırılabileceğini iddia edenlere ve herhangi bir kapitalist hükümeti destekleyenlere karşı savunuyoruz.
20 yıl önce, Birleşik Krallık’ta, Savaşı Durdurun Koalisyonu, Irak’ın işgaline karşı milyonlarca kişilik bir kitle hareketini İşçi Partisi’nin ve sendikaların “sol” kanatlarını destekleme çıkmazına sürükledi. Onlar aynı zamanda, Washington’a karşı sözde daha barışçıl bir denge unsuru olarak Fransız ve Alman emperyalizminin desteklenmesini savundular.
Bugün Fransa, Almanya ve tüm Avrupalı güçler, ABD emperyalizmiyle olan derin gerilimlerine rağmen, Rusya ile olan savaşa tamamen dahil olmuş durumdadır.
İşçi Partisi’nin “sol” kanadı, Sör Keir Starmer’ın İşçi Partisi’nin artık “NATO partisi” olduğu vurgusuna uygun biçimde, savaş karşıtı bir poz takınmayı tamamen bıraktı. Jeremy Corbyn’in eski gölge başbakanı John McDonnell bile açıkça savaşı destekleyen bir gruba liderlik ediyor.
Savaşı Durdurun Koalisyonu’nun eski başkanı Corbyn, İşçi Partisi’nin meclis grubundan ihraç edilmesinin ardından artık savaş hakkında neredeyse hiç konuşmuyor. İşçi Partisi’nden tekrar milletvekili seçilmesi engellenen Corbyn’in sağcı İşçi Partisi’ne olan sadakati, kendi liderliği döneminde olduğu kadar güçlüdür.
Sendika bürokrasisi ezici bir çoğunlukla Birleşik Krallık’ın Ukrayna’daki savaşa katılmasını destekliyor. Geçen yıl, Sendikalar Kongresi “savunma harcamalarının derhal arttırılmasını” talep eden bir kararı kabul etti. Sınıf mücadelesini bastırarak, krizdeki hükümeti devirecek bir genel grevi önlemek için ellerinden gelen her şeyi yaparak, iç cepheyi yönetmede hayati bir rol oynuyor.
Sosyalist Eşitlik Partisi, bürokrasinin sınıf mücadelesine yönelik sabotaj ve ihanetlerine karşı, iktidarı tabana devredecek bağımsız işçi örgütleri kurmak için mücadele ediyor.
Partimiz ayrıca George Galloway ve NO2NATO kampanyası tarafından öne sürülen NATO karşıtlığına da meydan okumaktadır. Bu kampanya, sözde ortak bir savaş karşıtlığı temelinde sağcı ve aşırı sağcı güçlerle ittifak çağrısında bulunmakta ve başta Çin olmak üzere “yükselen” kapitalist güçlere yönelmektedir. Onlar bu güçlerin ABD emperyalizmini kontrol altına alacağını ve barışçıl bir “çok kutuplu dünya” dönemini başlatacağını iddia ediyor.
Böyle bir program işçi sınıfı için felaket anlamına gelmektedir. ABD’nin Çin ile savaş planları, Rusya ile savaşırken bile çoktan ilerlemiş durumdadır. Rus ve Çin rejimlerinin elindeki tek yanıt, emperyalist saldırganlarla uzlaşmaya varmak için milliyetçi militarizm ile siyasi manevraları birleştirmekten ibarettir.
SEP ve Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler, Dördüncü Enternasyonal’deki kardeş partilerimizle birlikte, Ukrayna’daki savaş üzerine halka açık toplantılar düzenliyor. Amacımız, uluslararası işçi sınıfına dayanan gerçek bir savaş karşıtı harekete yol göstermesi gereken sosyalist ilkeleri ve tarihsel anlayışı tanıtmaktır.
Bizler, uluslararası sosyalist hareketin üzerinde yeniden inşa edilebileceği tek temel olan Troçkizmin gelenekleri içinde yeni bir devrimci kadroyu yetiştiriyoruz.