Perspektif

Bilim insanları ileri derecede mutasyona uğramış yeni COVID-19 varyantının küresel yayılımı konusunda uyarıyor

Geçtiğimiz birkaç gün içinde dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün yeni bir varyantının ortaya çıkması üzerine giderek daha fazla uyarıda bulunuyor. Bu varyant BA.2.86 olarak tanımlandı ve ona “Pirola” adı verildi. Spike proteini üzerinde, onu Omicron XBB.1.5’ten ayıran 35 mutasyon mevcut. Omicron XBB.1.5 şu anda küresel olarak baskın durumda ve aşıların bir sonraki sürümünün tasarlandığı son varyant konumunda.

İlk olarak Pazar günü İsrail’de tespit edilen Pirola, Danimarka ve ardından Amerika Birleşik Devletleri’nde dizilendi. Britanya Cuma günü bir vaka açıkladı. Pirola’nın üç kıtada dört ülkede tespit edilmesi, bunun muhtemelen bir süredir tespit edilmeden küresel olarak yayılmaya başlayan uyumlu bir varyant olduğunu göstermektedir.

Moleküler virolog Dr. Marc Johnson Cuma günü attığı tweette Danimarka’nın farklı bölgelerinde görülen yayılmayla ilgili olarak şunları söyledi: “Danimarka’daki üç vaka ülkenin farklı bölgelerinden ve birbirleriyle bilinen bir temasları yok. Bu giderek büyüyen bir çığa benziyor.”

Sağlık çalışanları Hindistan’ın Mumbai kentindeki bir hastanede COVID-19 vakalarındaki artışa hazırlanıyor, 10 Nisan 2023 Pazartesi. [AP Photo/Rafiq Maqbool]

Pirola ve XBB.1.5 arasındaki genomik fark, ilk Omicron varyantı ile virüsün orijinal soyu arasındaki farkla karşılaştırılabilir düzeyde. Spike proteinindeki çok sayıda mutasyon, önce Omicron’un aşılar ve önceki enfeksiyonlar tarafından oluşturulan antikorları atlatmasını sağladı; pandeminin bir noktasında kırılma ve yeniden enfeksiyonlar da dahil olmak üzere en büyük küresel enfeksiyon dalgasına neden oldu.

Omicron, “hafif” olduğuna dair amansız propaganda kampanyasına rağmen, küresel olarak milyonlarca ölüme ve muhtemelen tüm pandeminin en büyük Uzun COVID dalgasına neden oldu. Bilim insanları Pirola’nın, küresel çapta milyarlarca insanın COVID-19 ile enfekte olduğu veya yeniden enfekte olduğu benzer bir “Omicron tipi” olaya neden olabileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar. Pirola’nın hastaları hastaneye yatırma ya da öldürme olasılığının daha yüksek olup olmadığı, bunlar gecikmeli göstergeler olduğu için haftalar ya da aylar boyunca bilinmeyecek.

Bağımsız bilim insanları Pirola varyantının ortaya çıkışı konusunda kamuoyunu eğitmek için mücadele ederken, dünyanın dört bir yanındaki kapitalist politikacılar ve neredeyse tüm şirket medyası suç teşkil edecek şekilde sessiz kaldı.

Bu yeni varyantla ilgili artan endişe, halihazırda küresel olarak vakaların yüzde 30’undan fazlasını oluşturan “Eris” adlı EG.5 varyantının ağırlıklı olarak körüklediği yeni ve büyük bir küresel pandemi dalgasının ortasında ortaya çıkmaktadır.

ABD’de Perşembe günü açıklanan en son atık su verileri, son sekiz hafta içinde viral bulaşma seviyesinin ulusal düzeyde yüzde 227 artarak üç kattan fazla yükseldiğini gösteriyor. Şu anda, her gün yaklaşık 610.000 Amerikalının enfekte olduğu ve 2021’deki Delta dalgası sırasında ulaşılan en yüksek seviyelere yakın şekilde 6 milyon kişinin COVID-19 hastası olduğu tahmin ediliyor. Bu artış, büyük ölçüde, geçen hafta baskın hale gelen ve şu anda takip edilen vakaların yüzde 20,6’sını oluşturan Eris tarafından yönlendiriliyor.

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

COVID-19’dan hastaneye yatışlar da dünya genelinde hızla artıyor. ABD genelinde hastaneye yatışlar, verilerin mevcut olduğu en son tarih olan 8 Temmuz ile 5 Ağustos arasında yüzde 60 arttı. Son haftalarda, hastaneye yatışlar ve yoğun bakım ünitesine kabuller, genellikle ülkenin geri kalanı için bir gösterge olan New York’ta iki kattan fazla arttı.

Güney Kore, Japonya, İtalya, Birleşik Krallık, İspanya ve diğer ülkelerde de önemli artışlar yaşanıyor. Çin’de geçen kış Sıfır COVID eliminasyon stratejisinin kaldırılmasının ardından üçüncü bir pandemi dalgasının başladığına dair endişeler var. İki yıkıcı pandemi dalgası muhtemelen 3 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmıştı.

Tüm dünyada yaz ve kış tatilleri sona ererken, yüz milyonlarca çocuk okullarına geri dönüyor. Pandemi boyunca okulların viral bulaşmanın kilit merkezleri olduğu bilindiğinden, bu durum zaten alevlenmiş olan yangına körükle gitmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Devam eden küresel kitlesel enfeksiyon dalgası ve bunun Pirola varyantı ile daha da derinleşmesi tehlikesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ve Biden yönetiminin Mayıs ayı başında COVID-19 halk sağlığı acil durum (PHE) ilanlarını sona erdirmelerinden sadece üç ay sonra gerçekleşmiştir. Bu bilim dışı kararlar, küresel çapta zaten harap olmuş pandemi gözetim sistemlerinin tamamen çökmesine yol açmıştı.

Testler, temaslı takibi ve vakaların raporlanması artık dünyanın büyük bir bölümünde mevcut değil. SARS-CoV-2’nin gelişimini ve Eris ve Pirola gibi yeni varyantların küresel yayılımını izlemek için gerekli olan genomik gözetim, özellikle halk sağlığı acil durumu ilanlarının kaldırılmasından sonra, geçtiğimiz yıl büyük ölçüde azalmıştır.

Ancak şirket medyasında amansız bir propaganda kampanyasının eşlik ettiği geriye götürücü bu politika kararlarının belki de en önemli sonucu, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun pandeminin sona erdiğine inandırılmış olmasıdır. Milyarlarca insan şu anda küresel toplumu hızla etkisi altına alan pandeminin bir sonraki aşamasına tamamen hazırlıksız durumda.

Perşembe günü, Pirola’yı keşfeden bağımsız bilim insanlarını izleyen WHO ve ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), yeni varyantın yayılmasını takip ettiklerini duyurdu. Bu duyurular büyük ölçüde hasar kontrolüne yönelikti, zira her iki kurum da pandeminin devam eden tehlikelerini örtbas etmedeki rolleri nedeniyle tamamen gözden düşmüş durumdalar.

Pirola’nın küresel çapta yayılıp yayılmayacağı ya da ciddi hastalık ve ölümlere yol açma olasılığının daha yüksek olup olmadığı henüz bilinmemekle birlikte, bu sonuçlar tamamen olası. Aslında, virüsün serbestçe yayılmasına ve milyarlarca konakçıda mutasyona uğramasına izin verildikçe bu tür tehlikeler de artmaktadır.

COVID-19 pandemisine verilen kapitalist yanıt, kâr üretimini en üst düzeye çıkarmak ve nüfusu sürekli enfeksiyon, ölüm ve Uzun COVID ile güçten düşme dalgalarına maruz bırakmak için tasarlanmış bitmek bilmeyen bir yalan, yanlış bilgilendirme ve cinayet politikaları dizisinden ibarettir.

Emperyalist savaş makineleri ve banka kurtarmaları için sınırsız kaynak sağlanırken, yeni nesil COVID-19 aşılarına, tedavilere ve hava yoluyla bulaşmayı önlemek için altyapının yenilenmesine yönelik bilimsel araştırmalara çok az kaynak ayrılıyor. Yüksek kaliteli maskeler, düzgün testler, tedaviler ve hatta artık aşılar bile uluslararası alanda milyarlarca insan için satın alınamaz ya da erişilemez durumda.

Toplumu yöneten mali oligarşi, nüfusun büyük kitlesinin toplumsal çıkarlarına ve refahına tamamen düşmandır. Kapitalizm dünya savaşı barbarlığına sürüklenirken, “en güçlü olanın hayatta kalması” faşist sloganı bir kez daha iktidar koridorlarında yankılanıyor.

Her kıtada insan kitlelerinin büyük pandemi dalgalarına maruz kaldığı, hükümetlerin ve medyanın ise bunu örtbas etmekten başka bir şey yapmadığı mevcut durum, modern toplumun temelinde yatan toplumsal karşıtlığı, yani kapitalist sınıf ile işçi sınıfı arasındaki karşıtlığı gözler önüne sermektedir.

Devrimci sosyalist hareketin önündeki temel görevlerden biri, işçi sınıfına bu çatışmaya dair bir kavrayış ve pandeminin yanı sıra savaş, faşizm, iklim değişikliği ve kapitalist sistemden kaynaklanan tüm büyük toplumsal sorunları durdurmak için gerekli siyasi programı aktarabilmektir.

Pandemi, özünde, her ülkedeki ilkeli bilim insanlarıyla koordinasyon halinde, uluslararası işçi sınıfının kitlesel ve birleşik mücadelesiyle çözülebilecek toplumsal ve siyasi bir krizdir. Dünya Sosyalist Web Sitesi ve Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi (DEUK) başından beri bu zorunluluğu net bir şekilde açıklamış ve bu mücadeleye önderlik etmiştir. Şimdi, yeni ve potansiyel olarak daha tehlikeli varyantlar dünyayı kasıp kavururken, bu mücadeleyi dünya ölçeğinde derinleştirmek her zamankinden daha gereklidir.